
23 Ocak, 13 ve 18 Şubat'ta sahnelenecek istanbulname müzikalinin yapımcılığını Türker İnanoğlu üstleniyor. İstanbulname müzikali, 8 kişilik canlı orkestranın eşlik ettiği toplam 50 kişilik büyük bir kadrodan oluşuyor. Başrollerini Nükhet Duru, Pelin Akil, Caner Cindoruk, Cezmi Baskın Melda Gür ve Ozan Çobanoğlu, Selçuk Borak ve Kayhan Yıldızoğlu'nun paylaştığı, 'İstanbulname' TİM Show Center'da başlıyor.
İstanbulname müzikalinde olaylar eski İstanbul sokaklarında geçer. İstanbul'da bir arada yaşayan, aynı mahallede oturan Meyhaneci Agop, güzeller güzeli kızı Angel, Kabadayı Ali, Madam Eleni gibi farklı kültürel kimliklerden gelen karakterlerin hayatları çevresinde şekillenen müzikalin arka fonunu Pera – Beyoğlu ve kozmopolit yapısıyla 'Eski İstanbul' teması oluşturur.
Bambaşka kültürel kimliklere sahip fakat bir arada barış içinde yaşayan insanların hayat hikayelerinin birbirine geçerek aktarıldığı oyunda, olaylar Uğurböceği'nin (Nükhet Duru) ağzından anlatılır.
Müzikal, İstanbul'da bir yangınla başlar. Tulumbacı Eğrikapılı Ali (Caner Cindoruk) ve adamlarının dört bir yandan yangın yerine koşmalarının ardından Ali'nin dostu rakip külhanbeyince öldürülür ve kızı Angel'in (Pelin Akil) kendisine emanet edildiğine ilişkin vasiyet haberi gelir. Kabadayıların kavgalarına, sokaklarda çiçek satarak güç bela yaşamını sürdüren Uğurböceği'nin hikayesi eklenir. Uğurböceği İspanya'da yaşayan kızına zenginlik içinde bir yaşam sürdüğü yalanını söyleyerek mektuplar yazmaktadır.
Kızı Gül bir gün İspanyol soylusu Ferdinand ile evleneceğini ve damat adayının babası Kont'la beraber İstanbul'a gelip annesiyle tanışmak istediğini müjdeler. Gelecek misafirlerin onu fakir haliyle görecek olması ve yalanlarının ortaya çıkması yüzünden kızının evliliğinin gerçekleşmeyeceğinden korkan Uğurböceği telaşlanır. Ali, ne yapacağını bilmez bir halde kalakalmış Uğurböceği'ni bu durumundan kurtarmak için mahallelinin de yardımıyla müthiş bir plana soyunur. Sarhoş Hakkı'dan zengin bir koca; Angel'den genç bir eş; Madam Eleni'den hanımefendi; Eleni'nin kızlarından akrabalar; kabadayılardan da İstanbul'un beyefendileri yaratılır. İşler iyice içinden çıkılmaz bir curcunaya dönüşürken bir yandan da yakışıklı kabadayı Ali ile güzeller güzeli Angel'in aşk hikayesi başlar.